Musa Qasımlı. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kafkas cephesinde silahlı çetelerin oluşturulmasında ermeni kilisesinin rölü (Rusya arşiv belgeleri ışığında)

Prof. Dr. Musa Qasımlı

Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kafkas cephesinde silahlı çetelerin oluşturulmasında ermeni kilisesinin rölü 

(Rusya arşiv belgeleri ışığında)

 

Prof.Dr. Musa Qasimli

The role of the Armenian Church in preparation armed gangs in the Caucasian front during the World War I

(based on documents of Russian archives)

 

Dünya savaşı başladıktan az sonra Ermeni katolikosu V.Gevork, Kafkasya Vekili İ.İ.Vorontsov-Daşkov’a gönderdiği 18/5 Ağustos 1914 tarih ve 1131 sayılı yazısında tüm Ermeni ahalisinin Osmanlı aleyhine savaşa susadığını belirterek onların silahlandırılması ve organize edilmesine dair tekliflerini açıkladı. Bunun karşılığında Ermenilere yönelik reformlar yapılmasını rica etti. Katolikos, Almanya’nın gizli şekilde imrendirdiği Porta’nın, bu yıl 26 Ocak tarihli anlaşmayı iptal edebildiğini, bu yüzden de hazırlanmış reformun kimseyi tatmin edemeyeceğini ifadeyle “Ermeni meselesi”nin çözümü için aşağıdaki başlangıç şartların gerçekleştirilmesini teklif ediyordu:

Mevcut durumda Türkiye Ermenilerinin yaşamını ve emlakini korumak için en kısa zamanda bölgelere general müfettişler yerleştirme.

2. Avrupa savaşı bittikten sonra Ermeniler için Rusya’nın kayıtsız şartsız kontrolü altında ilk Rus programı gereğince Türkiye’de Ermenilerle ilgili reformlar gerçekleştirmek<!--[if !supportFootnotes]-->[1].

İ.İ.Vorontsov-Daşkov, V. Gevork’un tekliflerini inceledi. Bunların yerine getirilmesini uygun sayarak 22/9 Ağustos 1914 tarih ve 1955 sayılı gizli mektupla Bakanlar Kurulu Başkanı İ.Goremıkin’e görüşlerini şu şekilde iletti:

“Bana göre Avrupa savaşları bittikten sonra Türkiye Ermenileri ile ilgili Rusya’nın kendi programını gerçekleştireceğine ilişkin hükümetin vaat vermesi doğru adım olabilir. Şu an itibariyle Ermenilerin General Müfettiş konusundaki isteklerini yerine getirmek son derece uygundur”<!--[if !supportFootnotes]-->[2].

İ.Goremıkin ise mektubu Dışişleri Bakanı S.D.Sazonov’a yolladı<!--[if !supportFootnotes]-->[3]. S.D.Sazonov, 30/17 Ağustos 1914 tarih ve 587 sayılı gizli mektupta İ.Goremıkin’e Kafkasya Vekilinin 22/9 Ağustos 1914 tarih ve 1955 sayılı gizli mektubu ile ilgili olarak şöyle yazmıştı:

“Mevcut siyasi durumda ve imkanlar çerçevesinde yakın zamanlarda Türkiye ile ilişkileri kesmek ve Küçük Asya’nın Ermeni vilayetlerinde şu an itibariyle reformlar gerçekleştirmek tamamen anlamsız ve kabul edilemez bir adım olabilir. Bununla ilgili olarak General-Yaver Graf İ.İ.Vorontsov-Daşkov’a müracaat etmiş Ermeni önde gelenlerine onun vermiş olduğu cevaba ben sadece katılabilirim.

Vekilin de belirttiği gibi Kafkasya’nın Ermeni ahalisinin kışkırtılmasının ve bu iş için teşvik edilmesinin tamamen anlaşıldığını dikkate alarak hükümetin Türkiye’ye yönelik politikası ve Ermeni halkının geleceğine dair görüşleriyle bu halkın temsilcilerini daha detaylı bir şekilde tanıştırmak amaca uygun olabilirdi.

Mevcut gergin duruma rağmen Türkiye ile ilişkiler daha kesilmemiş, diplomatik yollarla onu ortadan kaldırma imkanları tükenmemiştir. Bu konuda müttefiklerimiz olan Fransa ve İngiltere bize gereken yardımı yapıyor.

Tam tersine askeri operasyonlar alanında başlıca eğilim, hiç şüphesiz, tereddüt edilen tüm meseleleri önemli derecede etkileyebilir. Herhalde müttefiklerimizin de tamamen anlaştıkları gibi siyasi açıdan Türkiye ile savaşı onun kendisi çıkarmıştır, bizim tarafımızdan yapılan herhangi bir eylemlerle yapılmamıştır. Bu yüzden de siyasi duruma tam açıklık getirmeden Ermenileri ayaklandırmak istenmedik bir görüştür ve hatta tehlikelidir. Sonuncu (yani isyan - M.Q.) bu halk için bitmez tükenmez kederli sonuçlar doğurabilir. Türkiye ile barışı koruyabilmezsek, ona Ermenilere – M.Q.) silahla yardım ederiz. Ancak bence, Ermenilere böyle bir meselede en elverişli vaatler vermek gerekir. Dolayısıyla Türkiye ile böyle bir anlaşmaya varılması Ermeni meselesinde asla taviz verme anlamına gelmemelidir. Bununla beraber hem Ermenilerle, hem de Kürtlerle sıkı ilişkiler kurmak gerekir. Bunun sayesinde Türkiye ile ilişkiler kesildiğinde onlardan yararlanabiliriz. Bu bakımdan sınırdan silah ve cephane geçirmek ve ilişkiler kesildiğinde veya kesil­mesi kaçınılmaz olduğunda onların yabancı ülkelerdeki ahaliye dağıtılması için her türlü hazırlıkları yapmak gerekir”<!--[if !supportFootnotes]-->[4].

Bundan birkaç gün önce, 19/6 Ağustos 1914 tarih ve 768 sayılı telgrafta İstanbul’daki Rusya Büyükelçisi M.N.Girs Van Konsolosuna şunları yazmıştı:

“Bizimle önceden anlaşmadan Ermenilerin yaptıkları her­han­gi bir eylem bizim açımızdan istenmedik gelişme olarak nite­len­dirilebilir. Yakın zamanlarda bu tür muhtemel gelişmelere katılmak çok erkendir, çünkü bizler, şimdilik Türkiye ile barış ortamında yaşıyoruz. Biz, onunla ilişkileri asla kesmek istemiyoruz” <!--[if !supportFootnotes]-->[5].

Rusya ile Osmanlı arasında Kafkasya’da askeri operas­yonların başlaması ve mevcut durum Ermenilerin menfaatlerine tam uygun olduğu için onlar çok seviniyorlardı. Savaş başlar başlamaz Kafkasya Vekili İ.İ.Vorontsov-Daşkov, Dışişleri Bakanlığının onayı üzerine Tiflis Valisi A.İ.Hatisov’u ve piskopos Mesrop’u huzuruna davet ederek gönüllü Ermeni grup­larının organize edilmesi isteklerini dile getirdi. Askeri operasyonlar mey­danında Ermeni grupları devlet hazinesinden finanse edilecekti<!--[if !supportFootnotes]-->[6]. Savaşın başından Rus hükümeti Ermeni bölüklerinin oluşturulması için önce 242 bin 900 Ruble para tahsis etti. Gönüllü bölükler oluşturulmaya başladı. Ermeniler, gruplar halinde Güney Kafkasya’ya geliyorlardı. Silahlı birliklerin organize edilmesi için Ermeni Merkez Komitesi ve Ermeni gönüllülerin paylaştırılması için komitesi kuruldu. Merkez Komiteye en ünlü Ermeniler alınmıştı.

 

75 yaşlı papaz Ter-Grigor Dereleyezski masum 

Türklere saldıran çeteyi yönetiyor

 

Gönüllülerin paylaştırılması komitesi Ermenileri bir araya getiriyor, eğitim veriyor ve savaş bölgesine gönderiyordu. Bu komitenin her iki üyesinden biri taşnak idi. Tiflis, Erivan, Iğdır ve Van’da komitenin şubeleri bulunuyordu.

Ermeni çetelerinin eğitimi ve bağış toplanması işi daha da genişletildi. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki ve İmparatorluk gene­lindeki Ermeniler harekete geçtiler. Onlar gruplar halinde Güney Kafkasya’ya akın ediyorlardı. Bu süreçte Taşnaksutyun ve Ermeni kilisesi öncü rol oynuyordu. 26 Ekim’de Taşkent’teki Ermeni kili­se­sinde düzenlenen bir toplantıda konuşma yapan papaz, Doğu’daki düşmana karşı mücadelede Ermenilerin hayatlarından ve ser­vetlerinden geçmeye hazır olduklarını ifade etti. Bu toplantıda çok sayıda Taşkent Ermenisi Türk ordusunun gerisinde gerilla savaşı yapmak için Ermeni milli lejyonuna girmek istediğini beyan etti<!--[if !supportFootnotes]-->[7].

Ermenilerin Rusya’nın Ermenilere özerklik sağlaya­cağı ümitleri sönmeye başlamıştı. Rusya’nın işgal ettiği toprakları Ermenilere vermek istemediği belli oldu. Bu yüzden de Ermeniler arasında hayal kırıklığı yaşanmıştı.

Ermeni çetelerinin moralini yükseltmek için Tiflis’ten piskopos Mesrop ve Erivan’dan piskopos Horen gönüllüleri ziyaret ettiler. Onlar gönüllülere, ele geçirdikleri silahları Rus ordusuna vermeme konusunda uyararak “Rusya, Ermenilere özerklik sağlamazsa, Ermenilerin ellerindeki silahlarla özerklik uğruna savaşacaklarını, “Büyük Ermenistan” fikrinin gerçekleştirilmesine engel olmamak için Ermenilerin silahı tatarlara (Azerbaycanlılara) karşı kullanabileceklerini<!--[if !supportFootnotes]-->[8], beyan ettiler.

Papazlar, Ermeni çetelerini Türkler aleyhine tahrik ediyorlar

Askeri operasyonların şiddetlendiği bir dönemde, 26 Kasım 1914 tarihinde II. Nikolay Tiflis’e geldi. İmparatorun gelişi Ermenilerin ümitlerini artırmıştı. Ermeni Katolikos, Eçmiyazin’den çıkarak İmparatoru ziyaret etmek için geldi. Görüşme sırasında İmparator kurulacak Ermenistan’ın Rusya himayesi altında bulunacağını ifade etti. Görüşmeden sonra V. Gevork 7 Aralık’ta Tiflis’te yaptığı bir konuşmasında bununla ilgili olarak şöyle demişti:

“İmparator II. Nikolay görüşme sırasında “Büyük Petro döneminden bu yana Rusya, Ermeni halkını savunuştur ve şimdi de Türkiye’de Ernmeni halkının bağımsız olması için çalışmaktadır. Ermeni halkı her zaman Rusya’ya sadakatli olmuş ve mevcut tarihi ortamda kudretli Rus ordusunun düşmanı yenmesi için var olan tüm gücünü kullanmalıdır”, dedi <!--[if !supportFootnotes]-->[9].

Katolikosun bu fikirleri Ermenilere moral veriyor, çeteleri sivil ahaliye karşı daha amansızca davranmaya tahrik ediyor, vahşet büyüyordu.

Katolikos, Ermeni çetelerine hayır dua diliyor

Ermenilerin ele geçirdikleri silahları Rus ordusunun alması ve işgal altındaki topraklara Ermenilerin yerleştirilmesine izin verilmemesi Taşnakları hiddetlendiriyordu. Ermeniler, Rus ordusunun işgal ettiği Türk topraklarına sahiplenmeye çalışıyordu. Hatta durum öyle bir noktaya gelmiştir ki, Ermenilerin katolikosu Ocak 1915 tarihinde Rus ordusu ile birlikte geriye çekilen Ermenilere Türk ve Kürt cemaatinin yaşadıkları köyleri vermesini teklif etmişti<!--[if !supportFootnotes]-->[10]. Çar hükümeti bu teklifi soğuk karşılamıştı.

Bu arada Rusya Dışişleri Bakanlığı savaştaki zaferin Boğazlarda sonuçlanması kaydıyla sona erdirilmesi teklifini ileri sürdü. Teklif beğenildi. Nikolay Nikolayeviç 1 Şubat 1915 tarihinde Bakanlar Kurulu Başkanı İ.L.Goremıkin’e yazdığı 1468 sayılı mektupta savaşı, Boğazlarda zaferi teyit etmek kaydıyla bitirmekle ilgili görüşlerini açıkladı<!--[if !supportFootnotes]-->[11].

Taşnakların Rusya’ya yönelik tavrı değişmişti. Çar hükümeti belgelerinde belirtildiği gibi Ermenilerin ümitleri gerçekleşmedi. Düştüğü durumdan memnun olmayan Taşnaksutyun, 1915 yılı Ocak ayında bir duyuru yayınlayarak üyelerini Tiflis’e kongreye davet etti. Taşnaklar, Ermenilerin Rusya’dan özerklik beklemelerinin bir anlamı olmadığını, bu yüzden de silahı Rus ordusuna vermenin yanlış bir adım olacağını, bu silahların gelecekte Rusya’ya karşı kullanılabileceğini beyan ettiler<!--[if !supportFootnotes]-->[12]. Bu meseleler, 16-18 Şubat 1915 tarihlerinde Tiflis’te Taşnaksutyun temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen yerli Ermeni komiteleri kongresinde ele alındı<!--[if !supportFootnotes]-->[13].

Kongre, çalışmalarına başladığı gün, piskopos Mesrop, Kafkasya Vekili ile görüşerek Ermeni gönüllüler müfrezelerine ve Ermeni göçmenlere yardım olmak üzere iki şey için izin istedi. Vekil, Ermeni gönüllüler müfrezeleri meselesinin yaygara çıkararak, açık şekilde gündeme getirilmesinin istenmedik sonuçlara yol açabileceğini ifade ederek kanunla vatandaşlara toplantı özgürlüğünün sağlandığını, dolayısıyla Taşnakların istedikleri bir yerde bir araya gelebileceklerini, hükümetin bu tip müfrezelerin oluşturulmasına engel olmayacağını vurgulayarak bunun için gazetelerde ilan yayınlamanın ve gürültülü toplantılar düzenlemenin amaca uygun olmadığını belirtti. Vekil, buna Rusya’daki Türk-Müslüman nüfusun kızacağından ihtiyat ederek Tiflis vilayeti jandarma idaresi reisini kongreyi ve Ermenilerin bu yöndeki faaliyetini kontrol etmekle görevlendirdi.

120 kişinin hazır bulunduğu kongrede katılımcılardan 8’i papaz, 8’i kadındı. Daha sonra kongre kısıtlı az sayıda katılımcı ile piskopos Mesrop’un evinde devam etti<!--[if !supportFootnotes]-->[14].

V.Vasakuni imzası kullanan bir yazar “Ardzagank Parizi” (Parisin Sesi) dergisinin 25 Ekim 1916 tarih ve 14 sayılı nüshasında Ermenilerin savaş sırasındaki davranışlarını şu şekilde eleştirmişti:

“Biz kendimizi politikacı olarak tanıtamadık. Biz tutumumuzu belirleyemedik.. Savaşa katıldık. Ancak “ne amaçla katıldık?” diye hiç sormadık kendi kendimize. Biz, savaşa katılırken tarihi, uluslararası sosyal-ekonomik ilişkileri ve bunların sonuçlarını unuttuk. Biz, savaşa katılırken kendi kendimizi kandırdık. Bizim gönüllerin liderleri “Rus ordusuna yardım yapacakları takdirde Kafkasya kumandanlığının Ermenistan’a özerklik sağlayacağına” inandırdılar. Aynı beyler, genç Türkiye’nin de bizlere özerklik sağlayacağını vaat ettiler. Ancak Ermeniler, Ruslara inanarak onların tarafını tuttular. Bu yanlış bir adımdı. Rus hükümeti, Ermenilere özerklik vaat etmemişti. Genç Türkler de Ermenilere özerklik vaat etmemişlerdi. Gönüllüler harekatının bir kısmı Ruslarla, bir kısmı ise Türklerle görüşmeler yapıyordu. Petrograd’da Ermenilerin düzenlediği kongrede Grigor Çalhuşyan, Rus hükümetinin Ermenilere özerklik vermesiyle ilgili söylentilerin piskopos Mesrop’un, Samson Arutunov’un ve Aleksandr Hatisov’un uydurmalarından başka bir şey olmadığını vurgulamıştır”<!--[if !supportFootnotes]-->[15].

Görüldüğü gibi yazar, haklı olarak büyük devletlerin elinde alet olan Ermeni teşkilatlarının uluslararası ortamı anlayama­dık­la­rını ve kendi halkını felakete sürüklediklerini yazıyordu. Bu tra­jedinin suçluları Ermeni kilisesi ve teşkilatları ile onlardan yararlanan devletlerdi.

<!--[if !supportFootnotes]-->
<!--[endif]-->

<!--[if !supportFootnotes]-->[1] Международные отношения в эпоху империализма. Документы из архивов царского и временного правительств. 1878-1917 гг. Серия III. 1914-1917 гг. Т. VI. 5 августа 1914 г. – 3 января 1915 г. Ч. 1. М., Л., Соцэкиздат, 1935, док. № 147, с. 183-184.

<!--[if !supportFootnotes]-->[2] A.g.e.

<!--[if !supportFootnotes]-->[3] A.g.e.

<!--[if !supportFootnotes]-->[4] A.g.e.

<!--[if !supportFootnotes]-->[5] A.g.e.

<!--[if !supportFootnotes]-->[6] Басилая Ш.И. Закавказье в годы первой мировой войны. Сухуми, Алашара, 1968, с. 103.

<!--[if !supportFootnotes]-->[7] Армянская жизнь. – Газ. “Каспий”, 02.11.1914. № 246.

<!--[if !supportFootnotes]-->[8] Записка по армянскому революционному и национальному движению, связанному с текущими военными событиями. 02.05.1915. № 167800. Совершенно секретно. – Государственный Архив Российской Федерации (ГАРФ), ф. 102, оп. О.О. 1915 г., д. 168 (I), л. 15-16.

<!--[if !supportFootnotes]-->[9] О посещении Николаем II Кавказского края. – Gürcistan Merkezi Tarih Arşivi (GMTA), f. 13, siy. 21, iş 2415, v. 1.

<!--[if !supportFootnotes]-->[10] Передача армянами курдских и турецких селений. – Газ. “Биржевые ведомости”, СПб., 03.02.1915.

<!--[if !supportFootnotes]-->[11] Письмо Николай Николаевича на имя И.Л.Горемыкина. 01.02.1915. № 1468. Секретно. – ГАРФ, ф. 601, оп. 1, д. 549 (2), л. 195.

<!--[if !supportFootnotes]-->[12] Справка по армянскому вопросу. Апрель 1915 г. – ГАРФ, ф. 102, оп. О.О. 1915г., д. 153, л. 3-6.

<!--[if !supportFootnotes]-->[13] Донесения директора канцелярии наместника на Кавказе в МВД. 02.03. – апрель 1915. Секретно. – ГАРФ, ф.102, оп.О.О.1915 г., д. 168, л. 44-49.

<!--[if !supportFootnotes]-->[14] Директор канцелярии наместника на Кавказе – В.А.Неде Сент Ипполиту. 02.03.1915. №949. Совершенно секретно. – ГАРФ, ф. 102, оп. О.О. 1915 г., д.168 (1), л. 2-4.


<!--[if !supportFootnotes]-->[15] Начальник Тифлисского ГЖУ - начальнику особого отдела канцелярии наместника на Кавказе, в ДП МВД. 15.01.1917. Секретно. № 140. № 142. – GMTA, f. 153, siy. 1, iş 2860, v. 87-88.

Bölmələr: Elmi məqalələr

Rəy bildir